6 Nisan 2010 Salı

KALBİMİZDE YAŞIYORSUN COBAIN!

Dün,5 Nisan günü,her rockerın yüzünde az da olsa bir hüzün belirtisi görmek mümkündü.Nasıl üzülmeyelim?Muhteşem yetenek,90'ları kasıp kavuran Nirvana grubunun vokalist-gitaristi Kurt Cobain öleli 16 yıl oldu!Cobainsiz,Nirvanasız koskoca 16 yıl!



90'lı yıllarda rock-metal müzik gerilemeye başlamışken,Pantera,Sepultura ve Nirvana gibi gruplar,toprağa atılan gübre misali,müziğimizin tekrar yeşerip,dallanıp budaklanmasını sağladı.Pantera ve Sepultura yaratıcılıktan yoksun,tamamen şekil üzerine kurulu müzik yapısıyla genç kızların sevgilisi olmayı başardıysa da,hiçbiri NIRVANA kadar kalıcı olmayı başaramadı.Çünkü Nirvana'nın Cobain gibi yaratıcı bir beyni vardı.Bir anda Mtv nin gözbebeği oldular.Kurt her konserinde ortaokul çocukları gibi çok sorunlu görünüyordu.Yaptığı müzik de -grunge- ruh halini müziğine yansıtabilmesi açısından çok müsait olunca ortaya mükemmel eserler çıktı.Bu yıllarda ortaya çıkan en mükemmel eser de kendi ellerimizle yarattığımız,rock ikonu Kurt Cobain değil mi zaten?

Sonre ne oldu?Kurt dedi ki:Dostlar ben sizlere vereceğimi verdim.Ben bir 'rockstar' ım ve buna yakışır şekilde birşeyler yapmalıyım.(ya porno film yada intihar girişimi)

Ben de diyorum ki:Eyvallah Kurt Cobain.Bizlere çok şeyler kattın.Müziğinle olsun,hayata başın açınla olsun...Sana da böyle bir son yakışırdı.'Hızlı yaşa genç öl' hayat tarzını benimseyip senden iyi uygulayanını görmedim.
Gözü yaşlı,ergen kızlarımızın adına da diyorum ki:Kalbimizdesin kıçımın müzisyeni!

9 Şubat 2010 Salı

YENİDEN DAVID ELLEFSON!

Yeni yılın en şaşırtıcı olaylarından biri sanırım Ellefson'un Megadeth'e tekrar katılması.Mustaine'den yeni yıl hediyesi oldu benim için.Sanırım diğer Megadeth hayranları da aynı fikirdediler.Çünkü,Megadeth bugüne kadar ne yaptıysa Ellefson gruptayken yaptı.(Marty'e de selamlarımı iletiyorum ayrıca)

Karşılıklı yapılan okadar laf dalaşından,davalardan sonra bu durum insanı biraz düşündürmüyor değil.Mustaine'in,'o adamın şarkı yazma konusunda gruba hiç katkısı yoktu' demesi...Ellefson'un Mustaine'e 18.5 milyon dolarlık dava açması...Ayrıca,bu eleman deişikliğinin Rust In Peace 20. Yıl turnesine denk gelmesi,James Lomenzo gibi kıyak bi adamın 'katkılarından dolayı teşekkür ederiz' gibi bir mesajla gönderilmesi Mustaine'in acil paraya ihtiyacı olduğu izlenimini veriyor sanki?!
Bu adam seninle dalgamı geçiyor Ellefson?!(Annene de küfür etti.Ben duydum)Neyse...
Reklam kokan hareketler bunlar diyoruz ve işin para kısmının bizi okadar ilgilendirmediğini ekleyerek:
'ÖNEMLİ OLAN MÜZİK!' diyoruz.

Durum bundan ibaret.Bekleyip göreceğiz bakalım.Umarım bu değişiklik uzun ömürlü olur ve Megadeth'ten tekrar muhteşem şeyler dinleyebiliriz.

25 Ocak 2010 Pazartesi

YENİ NESİL AMERİKAN METALİ-LAMB OF GOD!

Lamb Of God...2000'li yılların kesinlikle en kaliteli topluluğudur LAMB OF GOD.80'ler kasırgasından sonra herkesin ortak görüşü rock-metal müziğin kalitesinin giderek düştüğü yönündedir.'Ahhh ulan nerde o eski sololar,nerde o ipek gibi vokaller' diye ağlayan birsürü rocker ın acısını zaman zaman ortaya çıkan birkaç grup azda olsa hafifletmiştir.Pantera,Sepultura benim aklıma ilk gelenlerden.Bunlarda zaten orjinal soundlarından dolayı dönemin büyüklerinden olmuşlardır.
Slayer gitaristi Kerry King'in Lamb Of God hakkındaki yorumu şudur:'Yeni nesil metali kesinlikle böyle olmalıdır!'Evet Sayın King,sana kesinlikle katılıyorum.Ne yapmak istediğini,ne yaptığını kesinlikle bilen 5 deli adam nefretini kusuyor ve ortaya muazzam eserler çıkıyor.Hızlı aynı zamanda gerçek anlamda enstruman hakimiyeti gerektiren teknik riffler,tekdüze gitmeyen ve her insan evladının beceremeyeceği,zaman zaman brutale kayan scream vokaller,her şarkıda davulculara ders niteliğinde sunulabilecek davullar...


Burn the Priest albümleri ile bize merhaba diyen bu adamlar,her albümlerinde bir önceki albümde olmayan birşeyler daha katarak bizi büyülemeye devam ettiler.New American Gospel,As The Palaces Burn,Ashes Of The Wake,Sacrament ve en son Wrath...
'Hangi albümleri diğerlerine takar?' gibi muhabbetlere girmeyeceğim çünkü 'şoför temizlikçiye,bahçivan şoföre,temizlikçide bahçivana..' geyiği gibi birşey olacak.Sonra işin içinden çıkamayacağız.Ama,bence Ashes Of The Wake öper hepsini:P

Bu grubun konserlerinde olan başka bir olayı daha yazmak istiyorum.WALL OF DEATH!Konserlerinin kapanış şarkısı olarak seçtikleri Black Label şarkısında yapılan bir tür pogo(gençlerin birbirine sürtünmesi,hoplayıp zıplayarak çarpışmalar,kafa atma,uçan tekmeyle dalma...).Şarkının ortalarında biryerde Randy nin 'hadi gençler,yuvarlağı oluşturalım' diye yaptığı uyarıdan sonra metalciler,orta kısım boş kalıcak şekilde bir çember yaparlar.Mendil bırakmaca gibi bir oyun değil ama bu Wall Of Death.Ahanda böyle bişey!!

Yepisyeni albümleri 'Wrath' ten favorim Broken Hands le kapanışı yapıyorum.

15 Ocak 2010 Cuma

FUNERAL NATION TOUR-VADER&MARDUK

Konserden saatler önce Besim abiyi beklemek için Beş Köşelerde biryerde (sanırım)emekli kadınların toplandığı bir kafeye oturmamla başladı Funeral Nation macerası.Sanki daha önce hiç Marduk konserine giden genç görmemişler gibi...Kesinlikle akıl hastası olmayan,içinde fazlasıyla hayvan sevgisi barındıran 80 yaşlarında bir kadının köpeğini tutmamla(tamamen yardım amaçlı) macera devam etti.Neyse...
Konser mekanına vardığımızda alt grupların en altındaki Sinate sahnedeydi.Tabi biz onlara pek kulak veremedik.Bira almacalar,yer beğenememeceler falan filan...Tam konser moduna girdiğimizde sahneye Mastic Scum çıktı.Hemde ne çıkış...Besim abinin yorumuna göre dövme beyazlara yakışmıyormuş.Ben anlamam arkadaş.Parası olan yaptırsın!
Avusturyalı grup Mastic Scum bana göre müthişti.Sarı saçlı,şeker vokalleri sahnede bir oraya bir buraya koştu durdu.Milleti Vader ve Marduk için ısındırdı bi güzel.
Aha bunlarda Mastic Scum'dan birkaç fotoğraf:



Mastic Scum'ın sahneden inmesiyle mekanda Vaderrrrr diye çığlıklar yükselmeye başladı.İşte o an bende heyecanlandım.Çünkü Bursa'da talihsiz bir Vader konseri geçmişim var.Konserin iptaliyle millet biletleri geri vermiş ve evlerine dönmüştü.Kısmet işte...Sofia'da yakaladık adamları.Sahneye değişik bir mikrofon ayaklığı getirdiler.Onu da resimlerde göreceksiniz tabi ama bu mikrofon ayaklığı içinde Besimi nin bi yorumu var=)Vader vokali abinin boyu kısa ve amacı o ayaklığın arkasına saklanmak.Alkolün etkisinden midir nedir banada mantıklı geldi aslında=)Bu kadar geyik yeter diyorum ve Vader'ın performansına geçiyorum.İnanılmaz çaldılar ve seyircide aynı inanılmazlıkta çoştu,delirdi,yerlerde süründü...Ve Vader'la ilgili mutluluk yaşadığım bir diğer olayda şu..Vader vokali Peter'ı merdivenlerde yakaladım.Daha doğrusu karşıma çıktı=)Bir resimde onunla şeyettireyim dedim=)
Bunlarda Polonya'nın bağrından kopan Vader fotoğrafları:

Ahanda üstteki Besimi'nin yorumunu esirgemediği Vader mikrofonu şeysi=)



Vader'da böylece geçti gitti.Gecenin ağır topu vardı artık sırada.MARDUK!Ben mikrofona domuz kafası falan asarlar diye bekledim ama onlar corpsepaintle yetinmişlerdi.Bulgaristan'da domuzdan bol ne var!!=)Olsun.Oda yeter!Marduk'un mikrofon ayaklığı Vader'ınkine nazaran daha sadeydi.Tabi bunların vokali uzun boylu.Eheheehhe=)Işıklar söndü,etraf kapkaranlık oldu birden!Black metal için uygun ortam yaratıldı=)Bizde bakışlarımızı sertleştirdik haliyle.Black metal konseri bu!Panzerdivision Marduk gürültülü bir şekilde sahneye çıktı bodoslama daldı şarkıya.Derken ablanın biri geçti önümüze,başladı kafasını sallamaya.Besimi'nin 'bunu fazla yaşatmazlar burda' yorumundan 15 saniye sonra pogo yapan sert çocuklardan birinin darbesiyle önümüzde yığıldı kaldı ablacık=)Acil şifalar diliyoruz kendisine.2012 de çarpacak denilen Marduk 2010'un 15 Ocak gecesi çarptı bile Dünyamıza!!!




Eh...Bizimde eğlenirken birkaç fotoğrafımız olsun dedik tabi=)




13 Ocak 2010 Çarşamba

KADİR DEMİŞLEE BUNA!

Kuzenim olur kendileri.20 yıldır...Büyüdü artık canım.Diskotekalara falan girebiliyor.Sigara bile içiyor hatta=)Biraz değişik ama...Nasıl desem...Beyin nakliyle ilgili kitap yazma hayalleri falan var.Felsefe de yapar arada.
K:Oğlum,adamlar bütün sözleri söylemişler lan!Ben nasıl felsefe yapıcam?!
R:?! muahaha
Hiç unutmam,zamanın birinde anneannem bize ıspanak böreği yapmıştı.Kadirde sever bende...Hatta ikimizde tavaya sınırı olan kenar bölgeleri severiz daha çok.Silahı kim daha hızlı çekicek derken Kadir tavanın kenarını boydan boya yalar!
İlgi alanlarıda sakal bırakmak,sigara içmek,başka kişilerin bilgisayarlarına girmek olan bu adam silahlı ve kesinlikle tehlikelidir!Eskilerin death çisi olan bu sahış şu aralar bana msn den ballad şarkılar göndermekte.Hayır olsun inşallah=)
Haşin görünümünün altında bir kedi yavrusunun saklı olduğunu bir ben biliyorum.Akıl hastanesine gidip oradaki hastalara sigara dağıtmak favorileri arasındadır.İlkokulda ödev yaparken 5 haneli sayıları kafadan çarpan bir tip=)Kağıt üzerinde herhangi bir işlem yaptığına dair hiçbir iz bulamazsınız.Elde var bir falan basit işler ona göre.

Evet evet bahsettiğim kişi yukarıdaki şahıs!

SONISPHERE FEST ÇILGINLIĞI

Sonisphere olayı şu günlerde metalci gençlerin en sık konuştuğu konu...Sanırım geçen sene ilk defa düzenlenmiş bir festival olmakla beraber,bir sene içerisinde çok çabuk parladı ve adından söz ettirdi.Festivale katılan gruplara şöyle bir göz attım ve ancak rüyamda tek bir festivalde izleyebileceğimi sandığım grupların hepsinin orada olduğunu gördüm.Muhteşem!Sofia da okuduğum için 'acaba Bulgaristan ayağıda olur mu bu festivalin yahu' diyerek internetin başına geçtim.Arama sonucu karşıma çıkan şeyler beni bir kere daha heyecanlandırdı.22-23 haziran olarak belirlenmiş bile Sonisphere Sofia!2 sene önce bir Metallica konserine dayanmakta zorluk çeken bu bünye acaba 22-23 Haziran 2010 da Metallica(yeniden),Rammstein,Slayer ve şuan yazmadığım birçok grup karşısında ne hale gelicek?!Finansal duruma ve okul durumuna bağlı olarak,eğer ki orada,festival alanında olabilirsem yorgunluktan bacaklarımın titremesini,diz bağlarımın istemsiz çözülmesini şimdiden kabul ediyorum=)
Birde Switzerland ayağı olucakki bu festivalin...Hemen afişi koyuyorum!


METAL UP YOUR ASS!

EFSANELER-I HUZUR İÇİNDE PASLAN!


İlk albüm kritiğimde hangi albümü seçsem diye sordum kendi kendime ve 3-4 saniye sonra aklıma hemen Rust In Peace geldi.Bu albüm hakkında orada burada milyonlarca kez yazılar yazılmış olabilir.Birde ben yazayım dedim.Nolacak!
Efsane Megadeth in 4. stüdyo albümü olan bu başyapıt belkide thrash metal tarihinin en önemli birkaç albümüden biri.Bir diğer özelliğide çıkış yılından dolayı(1990) Metalik James in Black albümüyle kapıştırılmasıdır.(ki çok çok öndedir bu yarışta)
Albümdeki kadroyada bi göz atıcak olursak şimdilerin japon çizgidizi müzikleri ayarında işler yapan Marty Friedman ı göreceğiz.Kanımca bugüne kadar Megadeth ten ekmek yiyen en başarılı gitaristtir kendisi.Albüme katkısı azımsanmayacak derecede olan bu adamıda yanına alan Mr.Ego Mustaine albümdeki şarkıları tamamlayınca Capital Records a derki:
-Bundan daha iyisini gören varsa dişimi sökücem!
Albümdeki en sağlam parçalar olayına girmiycem,çünkü dostum bu bir sanat eseri!
Holy Wars... la açılıp Rust In Peace le bitiyor bu şölen ve sizi alıp thrash metal kazanının en dibine sokup çıkartıyor.
Hala bu albümü dinlemeyen var mıdır bilmiyorum!


10/10